2 Haziran 2016 Perşembe

Başak Şenova

BAŞAK ŞENOVA

Bilkent Üniversitesi, Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi'nden Doktora derecesi ve Grafik Tasarım Master derecesi sahibidir. Teknoloji ve sanat bağlamında uluslararası projeler üretir.

2002 yılında, De Appel (Stichting De Appel)b(Amsterdam) küratörlük eğitim programını tamamlamıştır. 1995'ten beri sanat, teknoloji ve kitle iletişimi üzerine yayınlar yapıp dersler vermektedir. 1996 yılından beri Türkiye ve Avrupa'da çeşitli projeleri başlatarak, birçok serginin küratörlüğünü yapmıştır. NOMAD'ın kurucu üyesidir. Dijital teknoloji, kültür ve sanat üzerine çalışan uluslararası oluşumlar arasında kurulu bir ağ olan Upgrade!International projesi kapsamında, İstanbul'da düzenli aralıklarla gerçekleşen Upgrade!Istanbul toplantılarını yönetir.

2003 yılından bu yana küratörlüğünü yaptığı projeler arasında, Türkiye'deki ilk işitsel sanat (sound art) festivalini gerçekleştiren ctrl alt del projeleri dizisi, NOMAD-TV.network 01, loosing.ctrl, 23. Günümüz Sanatçıları, İstanbul ve Diyarbakır Sergileri vardır. Ayrıca, Serial Cases_1 Acquaintance projesinin küratörlerinden biri olarak Türkiye, Avusturya ve Makedonya'da video gösterim programları düzenlemiştir.


Ctrl_alt _del ( sanat festivali)

2003 yılında gerçekleştirilen ctrl_alt_del Türkiye'deki ilk işitsel sanat (sound art) festivali olma özelliğini taşır. NOMAD tarafından gerçekleştirilen ctrl_alt_del, 2007 Eylül aynından 2008 Nisan ayına kadar sür etkinlikleri kapsamaktadır. Açılış konseri, canlı performans dizileri,atölyeler, paneller, sunumlar,açık çağrı,alan çalışmaları,sergi,radyo programları,basılı yayınlar ve CD yayını gibi farklı etkinlikler, "uzaktan yön bulma" temasıyla işlenmiştir.

Lapses/*

17 Haziran-22 Kasım 2009 tarihleri arasında düzenlenen Venedik Bienali 53. Uluslarası Sanat Sergisi'nde Türkiye küratörlüğünü yapmış olduğu projedir. Lapseki/* çevremizi kuşatan türlü veriler ve medya tarafından yapılandırılan ortak bellekteki atlamalar,sekmeler ya da sıçramalar üzerinden olayların ne kadar farklı şekillerde algılanabileceğini ve dolayısıyla farklı tarih anlatılarına yol açabileceğini gösteren iki projeden Banu Cennetoğlu'nun " Katalog", Ahmet Öğüt'ün " İnfilak Etmiş Şehir" başlıklı işlerinden oluşuyor.

AKBANK SANAT, SANSÜR...


Akbank Sanat'ın bu yıl 4. kez genç küratörlere destek vermek, güncel sanat alanında yeni projeleri teşvik etmek ve küratöryel çalışmalara olan ilgiyi arttırmak için düzenlediği, küratör Başak Şenova tarafından koordine edilen Uluslararası Küratör Yarışması‘nda birincilik elde eden Rus küratör Katia Krupennikova’ya ait Post-Peace (Barış Sonrası) başlıklı sergisi Türkiye’nin “hassas politik” durumu sebebiyle iptal edildi.Yarışmanın kazananı Krupennikova ise yaptığı açıklamada bu kararı sansür olarak değerlendirdiğini söyledi. Türkiye’nin politik dinamiklerini ve toplumsal hassasiyetlerini bütünüyle anladığını ifade eden Rus küratör, tüm koşullara rağmen sanatın farklı görüşler için bir platform yaratılması gerektiğini savunuyor.
Sansürün ele alınmasında sadece bir küratör, sanatçı ve müzeyi ele almak, bir tartışma konusunun vesile olması nedeniyle önemli; ama konu sadece isimlere indirgenmemeliSansür, sanata aktarılan “fonlarla” sıkı bağlara sahiptir. Bu şekliyle medyanın, politikacıların ve hükümetlerin sanata olan ilgilerinin de buna eklenmesi gerekmektedir. Önemli ve gözden kaçırılmaması gereken noktalardan birisi, müzelerin, küratörlerin ve asistan küratörlerin tam bir yapıt listesi ve içerikleri konusunda derslerini çalışmaları gerekliliği olmalıTürkiye Cumhuriyeti Tarihi, sansürlenen yapıtlar üzerine oldukça zengin
Şimdi iktidarın beğenmediği, iktidarı rahatsız eden sunumlara karşı iktidara gerek de kalmadı. İktidar ile ters düşmek istemeyen Akbank Sanat’ın bizzat sergiyi iptal ettiğine tanık olunuyor. Yani burada aslında iktidar ve Akbank aynı taraftadır, bunu görmek gerekir.Mağdur olan serginin küratörü, sanatçılar, bu sergiye aylardır emek harcayanlar ve izleyicilerdir. İşin rahatsız edici boyutu, küçük bir azınlık dışında, sanatçıların, aydınların ve gazetecilerin bu olay karşısında derin bir sessizliğe bürünmesidir. 
Küratör Başak Şenova, Akbank Sanat uluslararası küratör yarışmasının iptalinin ardından şunları söyledi:
"Ben gri alanda kalmaya ve bu olan bitenden yapıcı bir sonuç çıkartmaya kararlıyım"

*Alıntılardan derlenmiştir.

Işıl Eğrikavuk

IŞIL EĞRİKAVUK

Işıl Eğrikavuk Boğaziçi Üniversitesi Batı Dilleri ve Edebiyatı'ndan mezun oldu ve The School of The Art Institute Chicago'da görsel sanatlar mastırını tamamladı. 2008'den beri İstanbul'da yaşayan Eğrikavuk, Boğaziçi, Sabancı ve Bilgi Üniversitesi'nde Çağdaş sanat ve medya alanlarında ders verdi.  Işıl Eğrikavuk aynı zamanda Radikal gazetesinde yayımlanan Güncel Sanat Kafası adlı köşenin yaratıcısıdır. 2016 Şubat ayı itibari ile Radikal'de yazmaya ara vermiştir.

Işıl Eğrikavuk, 2012 yılında Türkiye'nin ilk güncel sanat ödülü olan Full Art Prize'ı kazanmış ve aynı yıl SPOT Üretim Fonu’nun desteklediği ilk sanatçı olmuştur. Sanatçı yerel ve uluslararası pek çok sergi ve bienale katılmış, işleri güncel sanatla ilgili dergi, kitap ve akademik çalışmalarda yer almıştır. Eğrikavuk 2010 yılında çalışmalarını topladığı Aynı Çatı Altında adlı bir kitap yayımlamıştır.

Katıldığı sergiler ve performanslarının bazıları: Karanlık Kütüphane, Rampa Galeri, Solo Sergi (2014), Ters Köşe, Solo Sergi, Egeran Galeri, Istanbul (2013), 11. Sharjah Bienali, Sharjah (2013), Dönüşüm Muhteşem Olacak , Salt Istanbul (2012), Home Istanbul, Sao Paolo, Brezilya (2012), ISEA-10, Ruhr, Almanya (2010), 11th İstanbul Bienali (2009), Endgame, Seul, Güney Kore (2009), The Interview, St. Louis, ABD (2008).


Karanlık Kütüphane ( Video - 2006 )


Karanlık kütüphane, 1980 yılının Eylül ayında kimliği belirsiz kişiler tarafından kaçırılarak 2 yıl boyunca kütüphaneye kapatılan 12 kişinin hikayesini, kaçırılanlardan birinin ağzından aktarır. Videoda görülen Mart isimli şahısa kamera arkasından sorular yöneltir. Mart bir yandan da o 2 yıl boyunca yaşamış olduğu anılarından bahseder. Görevleri kendilerine verilen konu başlıklarını bulup kitaplardan silmektir. Videonun kırılma noktası ise baştan beri İngilizce konuşan Mart'ın birden Türkçe konuşmaya başlamasıdır.
Işıl Eğrikavuk Karanlık kütüphane videosu ile 11. İstanbul Bienali'ne katıldı. Bienalin açılış günü 12 Eylül'e denk geliyordu ve bu video projesine ek olarak Radikal Gazetesi'nde videoda geçen hikayenin haberi yayınlandı. Bienalde de gazeteler işin yanında dağıtıldı.

Haberin linki: http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalEklerDetayV3&ArticleID=954263&Date=20.09.2009&CategoryID=41


Sınırdan Bildiriyor ( Performans - 2006 - Pist, İstanbul )

15 dakikalık bir performans. Pist'in camına yerleştirilen ekranda Işıl Eğrikavuk ile Hüseyin isimli, Şemdinlili bir kamyon şöförünün internet üzerinden yazışmasını seyircilere sunar. Ayrıca seyirci de dilerse sorularıyla bu msn konuşmasına dahil olabiliyor. Şemdinli'de gerçekleşen bir halk ayaklanmasından sonra gerçekleşiyor bu performans. Hüseyin adlı kişiyi bir aktör oynuyor. Bu işinde Işıl medyanın yanıltıcı söylemlerini eleştiriyor.

Anlık Görüntü ( Performans - 2007 - Pist, İstanbul - Cultural Center, Chicago )


Bu performansta 1957-2007 yılları arasında Türkiye'de yayınlanmış haberler başlıklarının içeriği seyirciler tarafından yeniden kurgulanması amaçlanıyor. Seyircilerden toplanan bu haberler daha sonra yan odada oluşturulan haber stüdyosunda, o dönem Kanal D haber spikeri Bora Balay tarafından okundu. Pist'in vitrinine yerleştirilen ekran ve sokağa verilen hoparlör ile sokağa canlı yayın yapıldı.



Yeni Bir Şarkı Söylemek Lazım  ( video- 2016 - İstanbul  )

The Marmara Pera Hotel‘in tepesindeki dev ekranda Övül Durmuşoğlu küratörlüğünde 27 Ağustos 2015‘te hayatına başlayan kamusal alanda sanat projesi YAMA‘da, sanatçı Işıl Eğrikavuk‘un 23 Nisan - 30 Haziran tarihleri arasında gösterilmesi plânlanan “Yeni Bir Şarkı Söylemek Lazım” adlı eseri sansüre uğradı.

26 Nisan tarihinde The Marmara Pera Hotel’e gelen Beyoğlu Belediyesi zabıta ekipleri videonun “dini değerlere hakaret” sebebi ile şikayet aldığını ve bu nedenle kaldırılması gerektiğini iletmiş. Daha sonra gelen başka bir açıklama ise videonun “Kentsel Tasarım Yönetmeliği” altında “görüntü kirliliği” sebebi ile kapatıldığını gösteriyor, ancak bu uygulamanın neleri kapsadığı ve nasıl uygulandığı ise bir muamma. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından uygulandığı söylenen “Kentsel Tasarım Yönetmeliği”nin kapsamı ve uygulaması ise hiçbir yerde yer almıyor.

Işıl Eğrikavuk, YAMA için ürettiği animasyon video işi “Yeni Bir Şarkı Söylemek Lazım”da gündelik dilin yeni, cinsiyetlerötesi ve insancıl bir yere evrilmesi için söz alıyor. Sanatçının kamusal alanda kadınların yeni söylemler üretmesi gerekliliğine odaklandığı işinde dikkat çeken “Havva elmanı bitir kızım.” sloganı yer alıyor ve bu sloganla beraber bir kadın suratı emojisi elmaya dönüşüyor. Sansür yazık ki yine karşımızda. Bu kadar zorlama mimari, tabela, heykel dolu olan bir şehirde video sanatının görüntü kirliliği yaratıyor oluşu oldukça tuhaf. Kaldı ki bir sanat serinin görüntü kirliliği yaratıyor oluşuna kim nasıl karar vermiş olabilir?


*Video Sanatı Üzerine Konuşmalar https://youtu.be/s0SxGjgpGQc

*Alıntılardan derlenmiştir.


27 Aralık 2014 Cumartesi